Kanadından Bir Yaşam Şekillenir
- ggkcen

 - 4 Ağu 2020
 - 1 dakikada okunur
 
Güncelleme tarihi: 3 May
Martın soğuk geçtiğini bilirdik. Öyle sıcakmış gibi davranıp aslında hiç de yaklaştığı gibi olmadığını. İçimizi ısıtan bir yanı da yok değildi. Her ne olursa olsun onca soğuğun ardından geliyordu, sonuçta. Dengesizliğiyle bilinen bir ay ‘Mart’ . Ne zaman ne olur kestiremediğimiz hayatlarımız gibi.
~
Olur gibi, olacakmış gibi
Belli belirsiz hoşnutluktan ibaret
Usulca, temkinli.
~
Böyle akıtmışım düşüncelerimi dizelere bir Eylül günü. Tam da öyle oldu, hissetmişim gibi. O gün önce hayat bana bir ‘kitap’ hediye etti. Satırı satırına bendim bu kitap. Bulutlar toplanmıştı sanki beni bana anlatmak için. Ama yağmurla ama bembeyaz pamuksuluğuyla. Sürükleyici bir güçtü bu, konuşacaktı kendi bildiğince. Sonra bir ‘sakura’ çizdim. Sakura Japonya’da açan o büyülü kiraz çiçekleri. Tüm sokakları peri masalına dönüştüren çiçekler. Üstelik çiçekleri ağır ağır açarmış ama çok çabuk dökülürmüş. Hem hayatın başlangıcını yani baharı müjdeler hem de kaçınılmaz sonunu simgelermiş. İçimden öyle geldi diye çizdim işte ya da böyle oldu sandım. Tarih attım hep yaptığım gibi, kalıcı olsun istedim, anlara oldum olası değer verirdim.
Gün içinde güzellikler beni bulmaya devam etti. Bir ‘uğur böceği’ kondu parmağıma. Hani hep şans getirdiğine inandığımız ama dilek tutunca gitmesine izin verdiğimiz bu yönden baktığımızda da o şanssız böcek. Öyle yaptım bir dilek tuttum. Şansınaysa yürekten inandım. Eve geldim, değişik simgeler gönderilmiş bir gündü kendimce. Kaçınılmaz sonu simgelediğini bilemedim. Pespembe yapraklar hep güzeli getirir gibi düşündüm lakin farklı bir anlamı daha vardı. Hep böyleydi ki zaten. Siyahına pembe inandırılmış şeyin adı yaşamaktı. Acısıyla tatlısıyla denir ya işte öyle.
Ölene kadar bağımlısın, dedi gönül bağı kurduğun her şeyden.
Biliyordum, bağlıydım. Kaybetmek, güçlenmekti. Gitmesini kabullenmek, bağlılıktı. Yaşamasa da hissetmekti yaşatmak.
~
Deniz baştanbaşa masmavi bir gülüştü.
~
Bilirdim.




Yorumlar